4 Mayıs 2014 Pazar

Pazar Kahvaltılarının Yıldızı Sucuklu Yumurta :)

4 Mayıs 2014 Pazar
Efendim, sucuklu yumurta olmadan yapılan pazar kahvaltısına pazar kahvaltısı demiyoruz, lakin yumurtanın kıvamında pişmesi,sucukların kurumamış olması bu lezzeti üst noktalara taşıyacak önemli detaylar :) 
Bunun için sucukların her bir yüzünü yaklaşık 30 sn. kadar tereyağında bekletmek yeterli oluyor. Ardından çırpılmış, isteğe göre baharatlı yumurtamızı sucuğun üzerine yayıp, tavanın kapağını her hangi bir şeyle kapatıyoruz.
Burada kapak kullanmamızın nedeni omletin her iki yüzünde de eşit görünüm (pişkinlik) sağlamak.Aksi taktirde (kapağı açık yapıldığında) omletin bir tarafı daha kızarmış oluyor ve bu sapsarı yumurta görüntüsünü yakalamak pek mümkün olmuyor:)  
Eeee ne demiş şair;
Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem
Ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı :)
Cemal Süreya ya da bir selam çakıp kahvaltımıza gömülebilirz artık :)

2 Mayıs 2014 Cuma

Yapraklar Yeşerip Hayat Tazelenirken Cildinizi Onarın

2 Mayıs 2014 Cuma
Bahar geldi çattı. Mevsim geçişleriyle baş gösteren fiziksel değişikliklerle de karşı karşıya kaldık. Bu değişikliklerin şüphesiz en büyüğü cildimizde yaşanıyor. Mevsim geçişlerinde cildimizin nem dengesinde önemli değişiklikler yaşanır. Cildi kuruluktan pul pul dökülen de vardır, cildinin çok yağlı olmasından şikayet eden de. Siz de büyük ihtimalle bu sorunların birinden şikayetçisiniz. Cildinizde meydana gelen bu değişikliklerin önüne geçmek için tek bir yol var, o da cilt bakımı. Ne öneriyorsun dediğinizi duyar gibiyim. Anlatayım:
Yeni çıkan cilt bakım ürünlerini hepimiz deniyoruz, takip ediyoruz ama cildimizi uzun zamandır tanıyan ve koruyan bir marka var: Vaseline! 140 yılı aşkın süredir bizimle birlikte olan, nesilden nesile geçen bu ürün bize gerçek nemlendirmeyi sağlıyor. Vaseline markası şimdi de, üçlü saflaştırma yöntemiyle geliştirdiği Türkiye’deki en saf Vaseline Nemlendirici Jel’i bize sunuyor.
Vaseline Nemlendirici Jel, 3 kat saflaştırılmış formülü sayesinde piyasadaki diğer kremlere göre çok daha iyi sonuçlar veriyor. Üstelik sadece cilt nemledirmede değil; yara bakımı, pişikler, dudak bakımı gibi durumlarda da iyileştirici etki gösteriyor.
Son olarak, size çok mutlu olacağınız bir haber daha vereceğim: Hepimizin bayıldığı Vaseline’in Cocoa Butter losyonu ve kremine şimdi de Nemlendirici Jel’i eklendi! Bu harika ürünü cildinizi ve dudaklarınızı nemlendirmek için her gün kullanabilirsiniz.
Siz de bahar gelirken taptaze bir cilde kavuşmak istiyorsanız Vaseline Nemlendirici Jel’e tüm marketlerden ve eczanelerden ulaşabilirsiniz.
Bir boomads advertorial içeriğidir.

1 Mayıs 2014 Perşembe

1 Mayıs İşçinin Emekçinin Bayramı

1 Mayıs 2014 Perşembe
Biz 1 Mayısı hiç bir zaman bayram gibi yaşayamadık, hele de 1 Mayıs 1977 den sonra...
Kanlı 1 Mayıs; tarihin tozlu sayfalarına faili meçhul olarak geçen,bugün hakkında hala net bir kanıt olmayan, devlet eliyle yapılan katliamdır.Zira Türkiye de faili meçhul tüm olaylar devlet eliyle gerçekleşmiştir,aksini savunanlar, istenildiği taktirde iktidarın ne kadar güçlü olabileceğinden bir haber olan cahillerden başkaları değildir. Bugün 1 Mayıs 1923 ten beri kutlanan 1 Mayıs İşçi bayramını (Emek ve Dayanışma Günü) kutlarken, katliamda kaybettiğimiz emekçileri de unutmayalım...
1 Mayısın doğuşuna sebep,temelinde çok basit, insancıl bir slogandır aslında;
Sekiz saat çalışma, sekiz saat dinlenme, sekiz saat canımız ne isterse!
Günde 12 saat ve haftada 6 gün olan çalışma koşullarına karşı başlayan tepki,kendisini işçi bayramı olarak kabul ettirecek ölçüde destek bulmuştur. Bugün, neredeyse hepimizin işçi olduğu bir toplumda (ki TDK nın güncel sözlüğünde İŞÇİ; Başkasının yararına bedenini, kafa gücünü veya el becerisini kullanarak ücretle çalışan kimse, olarak geçmektedir) işçi haklarını savunurken neden bu kadar aciz ve isteksiz olduğumuzu anlayabilmiş değilim. Sevgili beyaz yaka, maaşlı çalıştığın,emir aldığın sürece sende işçisin kabullen:)
Kanlı 1 Mayıs diye bilinen 1 Mayıs 1977 katliamından bir yıl önce 1976 da ressam Orhan Taylan tarafından çizilen "Dünyayı Avuçlarında Yükselten İşçi" afişi günümüze değin 1 Mayısın bilinen en önemli sembollerinden biridir.
Son olarak olay üzerine Uğur Mumcunun 6 Mayıs 1977 de, Cumhuriyet Gazetesinde yazdığı yazıyı paylaşmak istiyorum.

Soruşturma Nasıl Yapılmalı!

Uğur Mumcu

Cumhuriyet Gazetesi, 6 Mayıs 1977

1 Mayıs Olayı, Türk basını için sınav günü oldu. Bakınız bir kısım basın olayı nasıl çarptırdı, kamuoyunu aldatmak için hangi duyguları kullandı. Bunları acıyla izliyoruz.
Bu tür olaylarda, peşin ve değer yargılarından kaçınmak gerekir. Çünkü peşin yargılar, çoğu kez, gerçeğin gizlenmesine yarar. Düşüncenin yerini duygu, soğukkanlılığın yerini öfke alır. Bu öfke ve duygu selinden ayrılmasak, gerçeği gün ışığına çıkaramayız.
Sağ güçler, bu olaydan çıkar sağlamaya çalışıyor. Partiler, dernekleri TRT’si yazar ve çizeri ile, DİSK’i sanık sandalyesine oturtmak, İstanbul’un ilerici, namuslu ve yürekli Belediye Başkanı Ahmet İsvan’ı karalamak, bundan siyasal yarar sağlamak istiyorlar. Buna meydan vermemek gerekiyor.
Türkiye’de yıllardır bir oyun oynanıyor. Bir plân adım adım uygulanıyor. Önce, sağ kesim içinde, silahlı örgütler oluşturup,sol kesim üzerine saldırttılar. Bu yetmedi... Şimdi de, solu kendi içinde parçalamak, solu, yine solun bir “fraksiyonu” ile yıpratmak, yoketmek ve yozlaştırmak istiyorlar.
Devrimci bilinç işte bugünler için gereklidir...
1 Mayıs öncesinde bir sürü siyasal cinayet işlendi. İstanbul’un orta yerinde genç insanları kurşun yağmuruna tutan eşkıya çetesinin bir üyesi bile yakalanamadı. Sırtında bunca kara tabutu taşıyan İstanbul Valisi nasıl gönül rahatlığı içinde koltuğunda oturmaktadır?..
İleri basın olarak, 1 Mayıs öncesindeki siyasal cinayetleri olduğu gibi, 1 Mayıs olayını da didik didik edip, bunların suç belirtilerini, kanıtlarını, devletin bürokratlarına, bakanına, valisine, emniyet müdürüne, bir bir sormalıyız...
Dört beş gündür gazetelerde okuyorsunuz. İntercontinental Oteli’nden kalabalığa ateş açıldığı söyleniyor. Bu konuda herhangi bir soruşturma yapılmış mıdır? Bu otelin “güvenlik amiri” Emniyet Genel Müdürlüğü eski yardımcılarından ve İstanbul Emniyet eski Müdür Vekillerinden Mehmet Akzambak’a herhangi bir soru yönetilmiş midir?
1955 yılının 6/7 eylül olaylarına yol açan olay Selanik’te Atatürk’ün doğduğu eve bomba atılmasıydı. Yassıada duruşmalarında, bu bombanın bir güvenlik görevlisi olan, Oktay Ergin tarafından konduğu anlaşılmıştı. Yassıada duruşmalarına kadar 6/7 eylül olaylarının “solcular” tarafından yapıldığı ileri sürüldü. İleri sürülmek ne kelime, birçok solcu bu gerekçeyle tutuklanmış, aylarca hücrelerde yatırılmıştı...
Atatürk’ün Selanik’teki doğduğu eve bomba koyan güvenlik görevlisi Oktay Ergin, şimdi nerdedir dersiniz? Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Dairesi Başkanlığında... Oktay Ergin, 1 Mayıs toplantısı ile ilgili önlemlerin alınmasında ve uygulanmasında en önemli görevlerden birini üstlenmişti.
Sanırız, Oktay Ergin’de bu konuda çok yararlı bilgiler vardır...
Burada belirli kişileri suçlamak amacı gütmüyorum. Fakat, bu olay, enine boyuna, bütün ayrıntılarıyla incelenmeli ve her belirti, her kanıt, kamuoyu önünde tartışılmalıdır...
İntercontinental Oteli ile Sular İdaresi duvarından ateş açanlar yakalanmış mıdır?... Bunu kimden soralım?
Emniyet Genel Müdürlüğünden mi, Güvenlik Dairesi Başkanlığından mı? İstanbul Valisinden mi? Kimden?...